Salı, Ağustos 23

bu da böyle..

Küçükken; çok beğenir ve çok istersin, bir oyuncak alınır..aldırmak için çok uğraşırsın ya da sadece istemen yeterli olabilir bile tek çocuksan..neler yapılmaz ki onla; kız çocukları bir düğme dikmeyi bile öğrenmemişken bir bakarsın elbiseler dikmiş bebeğine, ya da bir erkek çocuk boyama kitabındaki resimleri taşırmadan boyayamazken alınan oyuncak arabayı öyle güzel boyar ki gören ressam olucak bu çocuk der.. Belki uzun belki kısa bi süre çok büyük bi keyifle oynanır o oyuncaklarla.. Birkaç zaman sora oynarken alınan keyif azalmaya başlar. Ve en sonunda da biter. Artık canın sıkılmıştır. Bırak onla oynamayı içinden bile geçirmezsin, o oyuncağa sahip olduğun aklına gelmez.. Artık pabucu dama atılmıştır ya bi kenarda tozlu tozlu duruyordur, ya da çöpe gitmiştir. Sonra yenisi gelir ve bi süre de onla eğlenirsin ve yine aynı şeyler. Bu da bir ilişki işte. Bu hikaye bir anonim. Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği, evet evet işte ben o "oyuncağım" diyebileceği türden.